2 Mart 2023 Perşembe

Yalova’daki Konya ve Etliekmek-Yılmaz Parlar

 Yalova’daki Konya ve Etliekmek

Türk mutfağı, Dünyanın üç büyük mutfağından biri olduğu söylenir.  Dünya ülkelerine pek çok harika Türk Mutfağını, Türk restaurantıları dahil etmek girişiminde bulunan, Otantik Türk malzemeleri ve pişirme yöntemlerini, tanıtmayı amaçlayan Gelenekler bir toplumu oluşturan önemli unsurlardır. Kültürel mirasımız, alışkanlıklarımız, bilgimiz ve davranışlarımız onlara özel önem verdiğimiz için değişmez. Yüzyıllar geçmesine rağmen aynı kalma sebebi geleneklerimizdendir. Bunları tanıtdığımız zamanda markalaşırız.



Yalova’da Akdağlar Restaurant meşhur Konyalı Etliekmek ile gastronomiye hizmet vermesi takdire değer bir işletme olduğunu hak ediyor.

Her zaman söylenildiği gibi, Başda protokolun yabancı misafirlerini Türk Mutfağını tanıtması, onlar ile ağırlaması büyük rol oynar şeklinde… Başarılı Yalova Valisi Muammer Erol’da özel konuklarını yüz akıyla ağırladığı Akdağlar Restaurantın meşhur Konyalı Etliekmek tanıtımı bunun en güzel örneği… Buna tanık oluyoruz.

Yaratıcı ekonomide gastronomi nasıl bir rol oynar.



Restoranlar, kafeler veya küçük üreticiler olsun, her zamanki hacim ve hızda çalışma fırsatından mahrum. Bu nedenle, şehirdeki gastronomi ile ilgili yerlerin ayağa kalkmasına, üretime başlamasına, bir çalışana ödeme yapmasına veya başka birini istihdam etmesine yardımcı olabilecek kapsayıcı projeler dahil Türk mutfağını hak etdiği platforma taşımaya destek olmayı hedeflemesi şehrin protokol kesimiyle başlar.

Türk mutfağı, Dünyanın üç büyük mutfağından biri olduğu söylenir.  Dünya ülkelerine pek çok harika Türk Mutfağını, Türk restaurantıları dahil etmek girişiminde bulunan, Otantik Türk malzemeleri ve pişirme yöntemlerini, tanıtmayı amaçlayan Gelenekler bir toplumu oluşturan önemli unsurlardır. Kültürel mirasımız, alışkanlıklarımız, bilgimiz ve davranışlarımız onlara özel önem verdiğimiz için değişmez. Yüzyıllar geçmesine rağmen aynı kalma sebebi geleneklerimizdendir. Bunları tanıtdığımız zamanda markalaşırız.

Türk mutfağı; büyük ölçüde Orta Asya, Orta Doğu ve Balkan mutfaklarının kaynaşması ve rafine edilmesi olarak tanımlanabilecek Osmanlı mutfağının mirasıdır. Türk mutfağı, Batı Avrupa dahil diğer komşu mutfakları etkilemiştir. Osmanlılar, kendi padişahların çeşitli mutfak geleneklerini Orta Doğu mutfaklarından gelen etkilerle ve Orta Asya'dan gelen geleneksel Türk unsurlarıyla kaynaştırdı ve birçoğunun güçlü bölgesel çağrışımları olan çok çeşitli spesiyaliteler yarattı.

Turizm ve gastronomi arasındaki bağlantı çok güçlüdür. Turistler seyahat ederken biyolojik ihtiyaçlarını karşılamak için sadece yemek zorunda olmakla kalmaz, gastronomi de turistlerin deneyim kalitesine katkıda bulunur, böylece genel seyahat deneyimine damgasını vurabilir


Birçok Lezzetin Bir Araya Geldiği, Meşhur Konya Etliekmek hakkında bilgileri Akdağlar Restaurant sahibinden alıyoruz.

Etli ekmek, 1,8 ölçü hamur, 1 ölçü et, 1 ölçü sebzeden oluşuyor. Etleri düve etinin kaburga ve boşluk kısmından kullandıklarını, domates, yeşil biber, soğan, maydanoz, tuzdan oluşan sebze karışımı ile et yoğrulduğunu özel fırın ateşinde usulüne göre piştiğini öğreniyoruz. 


Fırın küreklerine sığmayan etli ekmeğin boyu enide yine ölçüler dahilinde…Göze ve damak tadına hitap eden lezzetli bu etliekmeğin haricinde özel çorba ve tatlı seçkileride dahil edildiğinde, Yalova’da Türk mutfağın otantiğini görüyoruz.


Akdağlar Restaurant sahibi, Coğrafi işaret tescili, etliekmek, 1200’lü yıllardan itibaren Konya’da üretildiğini belirtti


yilmazparlar@yahoo.com

12 Ekim 2022 Çarşamba

4. Uluslararası Afyonkarahisar Gastronomi Festivali-Yılmaz Parlar

  Gastro Afyon Fest Nasıl Geçti ?


4. Afyon Gastronomi Festivali hedeflenen amacına ulaştı mı ? 

Yaratıcı ekonomide gastronomi nasıl bir rol oynuyor. ? 

Restoranlar, kafeler, barlar vs. veya küçük üreticiler olsun, her zamanki hacim ve hızda çalışma fırsatından mahrum. Bu nedenle, şehirdeki gastronomi ile ilgili yerlerin ayağa kalkmasına, üretime başlamasına, bir çalışana ödeme yapmasına veya başka birini istihdam etmesine yardımcı olabilecek kapsayıcı projeler dahil Türk mutfağını hak etdiği platforma taşımaya destek olmayı hedefleyen belediyelerimiz, Festivaller düzenlemektedirler.



Türk mutfağı, Dünyanın üç büyük mutfağından biri olduğu söylenir.  

Dünya ülkelerine pek çok harika Türk Mutfağını, Türk restoranları dahil etmek girişiminde bulunan, otantik Türk malzemeleri ve pişirme yöntemlerini, tanıtmayı amaçlayan belediyelerimizden Afyonkarahisar Gastronomi Festivalinin 4.ünü düzenledi.



Afyonkarahisar, Motor Sporları Merkezindeki 7.8.9 Ekim 2022 tarihlerinde  gerçekleşen festival bir şehre turizmi çekmek için kapsamlımıydı?

Gelenekler bir toplumu oluşturan önemli unsurlardır. Kültürel mirasımız, alışkanlıklarımız, bilgimiz ve davranışlarımız onlara özel önem verdiğimiz için değişmez. Yüzyıllar geçmesine rağmen aynı kalma sebebi geleneklerimizdendir. Bunları tanıtdığımız zamanda markalaşırız.



Turizm ve gastronomi arasındaki bağlantı çok güçlüdür. Turistler seyahat ederken biyolojik ihtiyaçlarını karşılamak için sadece yemek zorunda olmakla kalmaz, gastronomi de turistlerin deneyim kalitesine katkıda bulunur, böylece genel seyahat deneyimine damgasını vurabilir. 



SWOT analizi yaptığımızda ma Varlıkları Tanımlama tanıtma, topluluğun benzersiz unsurlarını belirlemeye yardımcı olması için sekiz farklı varlık alanı listesini bir kılavuz olarak ele alındığında;  mimari, sanat, ticaret, mutfak, gelenekler, coğrafya, tarih ve insanlar. Ön plandadır.

İnsanlar kısmı "Bizim Mutfağımızda önce, İnsan Pişer" sözüyle çok yerinde ifade ediyor.

“Bizim mutfağımızda önce, İnsan Pişer” temasıyla, Afyonkarahisar Valiliği koordinasyonunda Afyonkarahisar Belediyesi tarafından Profesyonel Aşçılar Derneği TÜRSAB ve pek çok kurumun paydaşlığında organize edilen 4. Uluslararası Afyonkarahisar Gastronomi Festivalinde protokol konuşmalarında “Bizim mutfağımızda önce, İnsan Pişer” sık sık tekrarlanan sözüyle insanın olgunlaşması mükemmel bir çizgide olmasının altı çizildi. Bizin Afyon İnsanımız mükemmeldir dolayısıyla yemeklerimizde mükemmeldir algısı yaratıldı. Lezzeti yemeğin yolu kaliteli malzemeden geçtiği ele alındığında bizde kalite ön plandadır vurgulandı.



Festival Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, Vali Kübra Güran Yiğitbaşı, Belediye Başkanı Mehmet Zeybek, Afyonkarahisar protokolünün öncülüğünde kortej yürüyüşü ile başladı.  

Afyonkarahisar Belediye Başkanı Mehmet Zeybek, Açılış konuşmasında özetle Afyon’un 2019 yılında UNESCO tarafından tescillenen Gastronomi şehri olduğunu söyledi    





Zeybek  “600’ün üzerinde yöresel lezzetimiz var. 32 ürün tescillendi, 31 ürünümüzün de tescili için başvuru yapıldı. 99 ürünümüzün tescil almasını hedefliyoruz. Engelsiz Gastronomi Mutfağı ve Terapi Merkezimizi tamamlayarak önümüzdeki günlerde hizmete sunacağız  ”  dedi



Vali Kübra Güran Yiğitbaşı, “ Afyonkarahisar yalnızca yolların kesiştiği bir lokasyon olmaktan öte, tarihin, hafızanın,  kültürün, sanatın ve lezzetin buluştuğu bir kültür merkezidir. Friglerden Osmanlı’ya, Milli Mücadeleden Cumhuriyet tarihine kadar coğrafyamızın ve tarihimizin dönüm noktalarına ev sahipliği yapmış; ülke ekonomisine önemli kalemlerde katkılar sunmuş ve Anadolu’nun kültürel değerlerinin yaşatılmasında öncü roller üstlenmiş dinamik bir şehirdir.” demekle şehri varlıkları tanıtan unsurları (mimari, sanat, ticaret, mutfak, gelenekler, coğrafya, tarih ve insanlar ) özetledi.



Festival her türlü gastronomi etkinliklerle ve tarihi kültürel yerlerin müzelerin ören yerlerin gezilmesiyle bütünlük kazandı. Şehir yönetimi önemli destinasyon şehirlerimizden biri olması için başarılı festival gerçekleştirdi.


yilmazparlar@yahoo.com

2 Ekim 2022 Pazar

Moshonis Balık Restaurant Neden Tercih?-Yılmaz Parlar Haberi

  Moshonis Balık Restaurant Neden Tercih?

En kaliteli deniz ürünlerini yemeye değer veren herkes, Moshonis Restaurant’ı neden tercih ediyorlar? 

En lezzetli Balık Yemekleri Nerede Yenir? Sorusunun cevabı; Neden Moshonis



Şehrin renkli ve çok kültürlü gastronomik zenginliğini keşfetmeye can atan yabancı turistlerinde gözbebeği olan, Feneryolu Bağdat caddesindeki Moshonis Restaurant’ı özel yapan nedir?

Başkalarını, lezzetli deniz ürünleri ile beslemeye sevgisi olan, alçakgönüllü, saygılı, empati duyan, dahiyane yemek hazırlayan, Ayvalık Cunda adalı ödül zengini Şef İsmail Doğan, 1986 yılından beri sektörün içinde.



Şef İsmail Doğan sahibi olduğu, “Mis Kokulu Ada” anlamına gelen, Moshonis Restaurantın Mutfağında 3 temel değeri; Her zaman tazeyi en kaliteli malzemeleri tercih etmesi, sade ve lezzetli tutması, bunlarıda azim, disiplin, bağlılık, yaratıcılık, sezgi, sürdürülebilirlik ve takım çalışlarına dostlukla, samimiyetle danışman nitelikli olması. 



Yetenekli Şef İsmail Doğan, en iyi deniz ürünleri satıcılarıyla ilişkiler geliştirdiğini, nadir bulunan balık türleride dahil olmak üzere, gelişmiş bir tedarik lojistiği olduğunu söylüyor. Böylelikle, gastronomide lezzetin en önemli unsuru kaliteli malzemeden geçtiği, ele alındığında, avantaja sahip olduğu ortaya çıkıyor. A Sınıfı deniz ürünlerinden A Sınıfı yemekler elde ediyor.



Mutfağına yeni tarifler, yeni lezzetler ve yeni pişirme teknikleri getirmek için devamlı sayısız deneyimlerini dile getiriyor.

Dünyanın her yerinden artan sayıda ziyaretçiyi memnun eden Moshonis lezzetleri, Cunda efsanesi Balıkesir Ayvalık ürün lezzetleri olmadan yapamazsınız diyor Şef İsmail Doğan. 



Menüsünde zengin balık ve deniz ürünleri seçkisiyle hazırlanan yemekleri, Türk Mutfağına- Türk gastronomisine Deniz kültürünü getirenlerden biri olarak, şef İsmail Doğan’ın sahip olduğu Moshonis restaurantına ayrıca bir değer kazandırıyor.

Menüde Akdeniz, Ege, Marmara denizin farklı yerlerinden gelen balık ve deniz ürünleri koleksiyonuna sahip söz konusu yemekler, biber, sarımsak, kekik, zeytin, kapari, çeri domates ekleriyle hatta portakal suyu ile krema ve peynir çeşitleri vs. uyumlu kokulu baharatlar ve sebzelerle zenginleştiriliyor. 

Çorbası, aperatifler, balık köfteleri, Patlıcanlı Balık kebabı, Patlıcan Merzane, ahtapot kokoreç ve daha pek çok spesialler görülmemiş boyutlara ulaşan lezzetleriyle gerçek bir efsane. 



Fiyatlar makul, kalite mükemmel ve ürün çeşitliliği geniş. Balık restaurantda ilk balık önemlidir. Balıkdan başka restaurant atmosferi, hizmet kalitesini ve diğer kriterleri sayarsak buranın turizmi teşvik eden turizmin geleneksel mutfağını yerel, ulusal ve uluslararası düzeyde tanıtan yeni yemek deneyimleri yoluyla kültür yansıtan mekan olarakda görülmesi, değerini katlıyor.

Mis kokokulu ada anlamına gelen Moshonis Restauranta 1001 lezzete sahip Balık evi demekde gerekiyor.


yilmazparlar@yahoo.com


5 Eylül 2022 Pazartesi

Üretim ve Tedarik Zincirinde Güvenilir Olmak-Yılmaz Parlar

  Üretim ve Tedarik Zincirinde Güvenilir Olmak

TÜYAP Fuar ve Sergi Merkezinde, 1-4 Eylül tarihleri arasında süren WorldFood 2022 fuarında pek çok panel düzenlendi. En önemli olanlardan biri, Yapder Güvenilir Gıda Platform Başkanı Celal Toprak’ın moderatörlüğünü üstlendiği, “Üretim ve Tedarik Zincirinde Güvenilir Olmak” konulu paneldi.


Öncelikle Gıda güvenliği nedir?Genel güvenliğe göz atalım

Gıda güvenliği, gıdanın hazırlanırken veya yenilirken kullanım amacına uyulması şartıyla tüketiciye zarar vermeyeceği' bir kavramdır.  

Gıda güvenliğinin sağlanması bir halk sağlığı önceliğidir ve gıda güvenliğinin sağlanmasında önemli bir adımdır. Etkin gıda güvenliği ve kalite yönetim sistemleri, yalnızca insanların sağlığını ve refahını korumak için değil, aynı zamanda iç, bölgesel ve uluslararası pazarlara erişimi teşvik ederek ekonomik kalkınmayı teşvik etmek ve geçim kaynaklarını iyileştirmek için de kilit öneme sahiptir.

Tüketicilerin güvenli, kaliteli ve uygun fiyatlı gıda ürünlerine yönelik beklentileri yüksektir. 

Güvenilir ve izlenebilir bir gıda tedarik zinciri, tarımsal gıda endüstrisi pazarının en kritik ve vazgeçilmez yönlerinden biridir. Tarım ve gıda üretimi, bir ulusun büyümesi ve gelişmesi için temel araç olmaya devam ediyor. 

Gıda izlenebilirliği, özellikle blok zinciri uygulamalarındaki yeni gelişmelerle birlikte, endüstri ve akademi genelindeki son gıda güvenliği ve kalitesi tartışmalarının merkezinde yer almaktadır.

“Üretim ve Tedarik Zincirinde Güvenilir Olmak” konulu panelde Moderatör Yapder Güvenilir Gıda Platformu Başkanı Celal Toprak, Panelistler; Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Yücel Yılmaz, İstanbul Ticaret Odası yönetim kurulu sayman üyesi Ahmet Özel, Topkapı Üniversitesi gastronomi bölümünün başkanı Prof. Dr. Aziz Ekşi çok önemli bilgiler paylaştılar.

Son derece hiperaktif panel gerçekleştiren Modeatör Celal Toprak samimi keyifli atmosfer içerisinde “Üretim ve Tedarik Zincirinde Güvenilir Olmak” önemli konuyu mükemmel bir şekilde işlemesini sağladı.


İlk söz verdiği Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Yücel Yılmaz, öncelikle Balıkesir’i özetledi. “960 adet kırsal mahallesi yani köyü var.  290 kilometre sahil şeridi içerisinde turizm var. 

Balıkesir'in tarihinden bahsetmek gerekirse Balıkesir. Karesi Beyliği diye geçen bir yer. 1870  yıllarda Balkanlar’daki o ulusal hareketler başlayınca. Her yerden göç alıyor. Balıkesir bu 1870  Balkanlar’dan gelen ve Kafkas’lardan gelen o göçler sayesinde nüfusu 2 katına çıkıyor. 

Yani o günkü nüfusu 230 binken 460.000 civarına çıkıyor ve Balıkesir'in ismi oradan veriliyor. 

Karesi vilayeti olmasına rağmen bal çok demek hisarda yerleşke anlamında kullanılıyor. Yerleşkesi bol manasında kullanılıyor. 

Balıkesir'de gastronomide de gerçekten çok farklı özellikleri olan bir yer. Biz 50 peynirli şehir Balıkesir diyoruz. Dağlarından bal akan ovalarından yağ akan şehir Balıkesir diyoruz. 2 deniz bir şehir Balıkesir diyoruz. 

Hakkıyla balı üreten bir yer. 3 milyona yakın büyükbaş küçükbaş canlı varlığı olan 33 milyona yakın kanatlı varlığı olan bir şehirden bahsediyoruz. Zeytin ağaçları var ve yaş ağaç yaş ortalaması 152- 100 yıl, yani 1000 yıllık ağaçlar da var. 10 yıl önce ekilmiş ağaçlar da var ama değişmeyen bir şey var. Mesela bizim Körfez bölgesi Ayvalık, dünyada İtalya ve İspanya'dan yarışır. bir bölge neden sürdürülebilirliği ve aynı kaliteyi veren ağaçlar var? Coğrafi bölgede en önemli o yeni ekilmiş ağaçların daha şeyi belli olmamış, yani aynı kalitede vermiyor ama 100 yıldır aynı zeytinyağı kalitesini veriyor. 

Demlenerek yemek yapan ızgara kullanılmayan mutfağa çok güçlü balığın 1000 yıl öncesinden tuzlanarak Marina edilmiş mezeleri.” Şeklinde itibarına düşkün üreticelerin sağlıklı ürünlerini anlatdı. 

Ahmet özel. “İstanbul Ticaret Odası'nda da gıda komiteleri başkanlığını yürütmekteyim. Istanbul Ticaret Odası, 640000 üyeli bir Dünya devi kuruluş bu meseleyle. Tüm sektörlerin temsil edildiği meclis üyeleri ve komite üyelerince bir kurum, burada 9 komiteyle biz gıda sektörünü temsil ediyoruz. 9 komitede 30 meclis üyemiz de istanbul'a hizmet etme gayretindeyiz. 

Gıda ihtisas komitesi ne iş yapar? Gıda ihtisas komitesi gıda ile ilgili her türlü sorunu siyasetçilere gündemler ve bu Sektörlerdeki tüccarların gerek sorunlarını gerekçe daha iyiye olmalarına yönelik çalışmaları siyasi erk konusunda. Gerek uyarılarla gerek raporlamalarla gündem haline getirerek kanunlarda yer almasını sağlar. Biz böyle bir kurum ve kuruluşuz. Güvenilir ürün dendiğinde ne anlamamız gerekiyor? Tabii ki gıda sektörüyle ilgili biz daha çok güvenilirlik üzerinde duruyoruz.” dedi

Topkapı Üniversitesi gastronomi bölümünün başkanı Prof. Dr. Aziz Ekşi hilelerin tarihi anlatdı Yunan, İngiltere’den eski hilelere örnekler verdi.

“2 koşulu var birincisi. Yasal gereklilikleri yerine getirmek yasal gereklilikler ne söylüyorsa onları yerine getirmek, ikincisi de tüketici beklentilerini karşılama. Tüketiciyi ne istiyorsa onu yerine getirmek. 

Hilesiz rekabet ortamında toplumun talebini karşılaması lazım.,Hileyi ayırmak, saptamak gerçekten çok zor. Gerçek anlamda 1 gıda hileli mi değil mi? Bunu saptamak o kadar kolay değil ve hilesiz olanları kamuoyuna tanıtmaya başlıyorlar. Kontrol sıklığının iyi belirlenmesi lazım. Yani yapanın yakalanacağını bilmesi lazım. Yakalanması için de kontrolün belirli 1 sıklıkla yapılması lazım. Mesela türkiye'de sanıyorum 700 bine yakın gıda işletmesi var, üreten tüketen ve diğerleri. Satış yeri olarak sanıyorum bunların. 1 tanesine yılda 1 kere bile kontrol yapılamıyor. Oysa bilim diyor ki, üretim yapılan yerlerin yılda 4 kez. Satış yapılan yerlerin 2 kez. Tüketilen yerlerinde en az yılda 3 kez kontrol edilmesi lazım. Ona göre bir sistem kurulması lazım.” Gibi önlemleri dile getirdi. 


Sonuç olarak bizim anladıklarımız; 2050 yılına kadar dünya nüfusu 9 milyara ulaşacak, küresel orta sınıf 2 milyardan neredeyse 6 milyara ulaşacak ve bunun sonucunda gıda talebi 2050 yılına kadar artabilir” diyor. en az iki katı. Peki gezegeni yok etmeden ve geleceğimizi tehlikeye atmadan tüm bu insanlar için yeterli ve kaliteli gıdayı nasıl üretebiliriz?”

Gıda endüstrisinde, tedarik zincirinin verimliliği, kârlılık ve güvenlik için hayati öneme sahiptir. Gıda tedarik zincirinde verimliliği, güvenliği ve üretkenliği artırmak için birçok fırsat vardır.

En son trendlerin gücünden yararlanarak tedarik zincirin etkin bir şekilde yönetilmesi, kârlılığa katkıda bulunması ve tüketicilere güvenli ve kaliteli bir ürün sunulması sağlanabilir.

İletişim bulut tabanlı olduğunda, zincirde yer alan personelin, yöneticilerin ve diğer profesyonellerin kendi rollerini ve sorumluluklarını anlamalarını kolaylaştırarak her bir sürecin ana hatları düzenlenebilir.

Bileşenlerin ve hammaddelerin tedariği, Üretme, İşleme ve paketleme, Depolamak, Toptan dağıtım, Tüketicilere perakende yeniden dağıtım gibi tedarik zinciri aşamalarında; İzlenebilirlik eksikliği, Ürünlerin güvenliğini ve kalitesini koruyamama, Kötü depolama ve depolama uygulamaları, Taraflar arasında yetersiz iletişim, Artan tedarik zinciri maliyetleri, Enerji ve yakıt maliyetleri, Lojistik ve nakliye, insan gücü, Yeni teknolojiye yatırım, Depo ve mağazalarda stok takibi ve kontrolünün yapılmaması, Güvenilir veri toplama, veri kalitesi. Büyük bir sorun gördüğümüz alanlardan biri envanterdir. Maliyetleri kontrol etmek ve kaliteyi korumak ve müşterileri memnun etmek için envanterin dikkatli bir şekilde yönetilmesi gerekir. 

yilmazparlar@yahoo.com

1 Eylül 2022 Perşembe

GTD-Türk Mutfağı İtalya’da Başarabilir mi?-Yılmaz Parlar

  Türk Mutfağı İtalya’da Başarabilir mi?

GTD Gastronomi Turizm Derneği, Dünyaya Türk Mutfağını tanıtmaya cesur adımlar atarak, ilerliyor.

Türk Mutfağı Dünyada Başarılı Olabilir mi? 

Türk mutfağının Dünyanın üç büyük mutfağından biri olduğu söylenir. Bu girişimi başlatmaktan ve Dünya ülkelerine pek çok harika Türk Mutafağını Türk restaurantıları dahil etmek girişiminde bulunan, Otantik Türk malzemeleri ve pişirme yöntemlerini, tanıtmayı amaçlayan girişimin bu ilk adımlarını atan, GTD Gastronomi Turizm Derneğinden gurur duyuyoruz. 

Gelenekler bir toplumu oluşturan önemli unsurlardır. Kültürel mirasımız, alışkanlıklarımız, bilgimiz ve davranışlarımız onlara özel önem verdiğimiz için değişmez. Yüzyıllar geçmesine rağmen aynı kalma sebebi geleneklerimizdendir. Bunları tanıtdığımız zamanda markalaşırız.

Türk Mutfağı İtalya'da… İtalya'da Türk Restaurantları Girişimi Başlıyor.

İtlaya’da etnik mutfaklardan Türk mutfağı % 8 ile dördüncü sırada geliyor…

Daha önce düzenlediği; GastroShow New York, İstanbul ve Dubai'nin ardından şimdi de Türk mutfağını İtalya'da tanıtmaya hazırlanan Gastronomi Turizmi Derneği Başkanı Gürkan Boztepe ile Dernek ofisinde söyleşi gerçekleştirdik.

GastroShow İtalya hakkında bilgi edinme sorumuza; Ticaret Bakanlığı, Türk Hava Yolları ve Türkiye'nin çeşitli illerinin katıldığı GastroShow İtalya'nın 21-24 Ekim 2022 tarihleri ​​arasında gerçekleşeceğini söyleyen Gastronomi Turizmi Derneği Başkanı Gürkan Boztepe, “Gastronomi Turizmi Derneği üyelerimizin nin ürünlerini ve mükemmel lezzetlerini İtalyan basınına sunacağız. İtalya'nın Perugia eyaletinde bulunan antik Spoleto köyünde, ortaçağ geçmişinin ustalıkla modernite ile birleştiği ve tek kelimeyle 'Sağlıklı Türk Mutfağı'nı tanıtacağız.” Şeklinde cevaplıyor.

Ödüllü şefler ve Dr. Ender Saraç'ın danışmanlığında İtalya ve Türkiye'den gelen VIP misafirler için ülkemizin yerel lezzetlerinin öne çıktığı ve sağlıklı Türk mutfağının tanıtımının yapıldığı özel bir akşam yemeğinde düzenleneceği açıklamalarında bulunan Boztepe “İkili iş görüşmeleri yoluyla kazanacak ürün ve mal satışı yapacak olan Türk üretici üyeler, beslenme hizmetleri kapsamında ürünlerini almaya karar veren İtalyanlarla da masaya oturacak. Bu önemli olay, gastronomi gezilerinin de yapılacağı fuar, iki ülkenin kültürlerini tanımak açısından da oldukça önemli. Ülkemizden sınırlı sayıda Belediye Başkanının davet edildiği bu organizasyonda İtalya Umbria Belediyesi de yer alacak” dedi.

Bizde, İtalya halkını bu konuda eğitmek kadar, özel mutfağımızı ve kültürümüzü tanıtmak için otantik Türk ürünlerinin kullanımının öneminin farkındalığıyla, bu restaurant şeflerin bu görevin elçileri olarak yer almasından heyecan duyduğumuzu ifade ediyoruz.



İtalya Ve Türkiye Arasında Gastronomi Benzerliği…

Türkiye ile benzer ülke olan İtalya'yı karşılaştırdığında  Benzerlikler; 

İtalyan mutfağı, kökleri 4. yüzyıla kadar uzanan yüzyıllar boyunca sosyal ve politik değişimlerle gelişmiştir. İtalyan mutfağı, Etrüsk, antik Yunan, antik Roma, Bizans ve Yahudi dahil olmak üzere kendi içinde ağır etkiler alır. İtalyan mutfağı, bölgesel çeşitliliği, lezzet farklılıklarının bolluğu ile dikkat çekiyor ve yurtdışındaki etkileriyle dünyanın en popüler mutfaklarından biri olarak biliniyor. Geleneksel İtalyan menüleri beş bölümden oluşmaktadır. 

Türk mutfağı; büyük ölçüde Orta Asya, Orta Doğu ve Balkan mutfaklarının kaynaşması ve rafine edilmesi olarak tanımlanabilecek Osmanlı mutfağının mirasıdır. Türk mutfağı, sırasıyla bu ve Batı Avrupa dahil diğer komşu mutfakları etkilemiştir. Osmanlılar, kendi padişahların çeşitli mutfak geleneklerini Orta Doğu mutfaklarından gelen etkilerle ve Orta Asya'dan gelen geleneksel Türk unsurlarıyla kaynaştırdı ve birçoğunun güçlü bölgesel çağrışımları olan çok çeşitli spesiyaliteler yarattı.

İtalyan ve Türk yemekleri birçok kişi tarafından sevilir çünkü her ikisinde de çok çeşitli lezzetli yemekler bulunur. 

yilmazparlar@yahoo.com

12 Ağustos 2022 Cuma

Mango Festivali-Yılmaz Parlar

 Mango Festivali


Vitaminler, mineraller ve antioksidanlar açısından etkili sağlık yararları bulunan, binlerce yıldır Hindistan'da önemli bir mahsul olan mango tanıtımı için İstanbul Hindistan Başkonsolosluğu ve Gedik Üniverisite iş birliğiyle 10 Ağustos 2022 Çarşamba günü Teşvikiye Healin Foods mekanda festival düzenlendi. 



Hindistan'ın İstanbul Başkonsolosu Sudhi Choudhary, Gedik Holding –Gedik Üniversite Yönetim Kurulu Başkanı, DEİK Bangladeş İş Konseyi Başkanlığı ve DEİK Asya Pasifik Bölge Başkan Yardımcısı Hülya Gedik, Healin Foods sahibi Arzu Gedik festival açılış konuşmaları gerçekleştirdiler.  


Türkçe ve İngilizce konuşma yapan Hindistan'ın İstanbul Başkonsolosu Sudhi Choudhary, Çocuklarımıza ve sevdiklerimize sağlıklı beslenme konusunda yedirdiğiniz yiyeceklerle bilinçlimiyiz şeklinde giriş yaptı. Vatanı Hindistan olan mango'nun ülkenin her yerinde yetiştirildiğini, binlerce mango çeşidine sahip olduklarını, büyük bir kısmı dünya çapında ihraç edildiğini söyledi. Potasyum, beta karoten, çeşitli vitaminlerle dolu meyvelerin kralı antioksidan olduğunu dile getirdi.



Başkonsolos Sudhi Choudhary “Hindistan 2020- 2021 yılı hasatında 37 milyon dolar değerinde 21milyon tondan fazla mango ihracat etmiştir.

Türkiye’nin Hindistan mangolarına tam anlamıyla erişemediğini bu akşamda bu nedenle burada herkese tanıtmak için Hint mangosunu evinize getirmek istedik. Milyonlarca insan gibi sizin de beğeneceğinizi umuyoruz. “dedi


Türkiye Hindistan arasındaki hertürlü gelişmeleri artırmak adına özelliklede Ekonomi iş hacmini artırmaya hedefli çalışmalarıyla başarılı bir trend sürdüren Başkonsolos Sudhi Choudhary, Gedik Holding –Gedik Üniversite Yönetim Kurulu Başkanı Hülya Gedik’e ev sahipliği için teşekkürlerini sundu.

 


Kadının ekonomideki rolünü, her platformda yaptığı konuşmalardaki  fikirlerle, ufukları açan Hülya Gedik, Holding bünyesinde bulunan Gedik Üniversitesi ve yine bünyede bulunan Gedik Üniversitesinin Diyetisyen bölümlerinden eğitimli Healin Foods mekanlarında yaptığı  konuşmasında ; Başkonsolos Sudhi Choudhary ile birlikte düzenledikleri festivalde Hindistan’dan özel olarak gelen mangoları çeşitli tatlılarda ve sade mango meyvesi olarak sunacaklarını söyledi.


Sağlıklı mutfağa sahip oldukları için insan sağlığına zarar veren şeker, tuz vs. kullanmadıklarını, tamamen organik yiyecekler sunduklarını açıkladı.


Hülya Gedik, bu gibi vücuda zararlı olabileceğini düşündükleri ürünleri kullanmadıklarını, tamamen organik iyi tarım organik tarım ile üretilen ürünler ile onun içerikleriyle yapılan menüye sahip olduklarını ifade etdi.



Hülya Gedik “Bu sene beşinci yılını kutlayacağız. Güzel bir isminiz var ama bugün çok özel bir gün. Hindistan'dan gelen mangoları tanıtıyoruz. Bunun için Istanbul Başkonsolosu Sudhi Choudhary’e çok teşekkür ederim. Böyle bir konuda ev sahipliğinde bizi tercih ettiği için. Ben aynı zamanda DEİK’de İş Konseyi Başkanıyım. Kızım Arzu Gedik bu mekanın sahibi, onun da bu festivalde çok büyük katkıları var. Çok emek harcadı” Diyerek Arzu Gedik’i birkaç kelime yapmak isteyebilir şeklinde konuşmaya davet etdi


Hindistan’ın mango ihracatı için yeni coğrafya aramasını göz önünde bulundurduğumuzda; Arzu Gedik “Mangoyu Türk ithalatçılarına tanıtım için bu festivali gerçekeştirdiklerini, Hint mangolarını alıp Türkiye'ye getirmek ve farklı türde yiyecek veya içecek yapmak isteyen ithalatçılara bir ışık tutmak anlamında festivali özetledi



Sankritçede harika meyve anlamına gelen Mango, Hindistan'da M.Ö. 2000 yılına kadar uzandığı bilinmektedir.

İhracatı artırmada gıda işlemede yenilikler, meyvenin raf ömrünü uzatdığı gibi mesafe sorununun üstesinden gelen başarıyıda getirdi.

Hint mutfağının temel dayanağı ve dünya çapında popüler olan renkli, tatlı meyveler, K vitaminiyle kanın etkili bir şekilde pıhtılaşmasına ve kansızlığı  önlemeye yardımcı olur.  Ayrıca kemikleri güçlendirmede önemli bir rol oynar.

Mangolar ayrıca kan damarları ve sağlıklı kolajen oluşturmak için önemli olan ve iyileşmenize yardımcı olan C vitamini açısından da zengindir.

Mango, meyvenin sarı-turuncu renginden sorumlu bir pigment olan beta-karoten bakımından zengindir. Beta-karoten bir antioksidandır, mangoda bulunan birçok antioksidandan sadece biridir. Mangodaki antioksidanların, hücrelerinize zarar verebilecek ve potansiyel olarak kansere yol açabilecek serbest radikallerle savaştığı bilinmektedir.

Mangolar ayrıca kardiyovasküler sisteminizi desteklemek için de faydalıdır. Her ikisi de daha düşük kan basıncı ve düzenli bir nabızla bağlantılı olan harika bir magnezyum ve potasyum kaynağıdır. Ayrıca mangolar, mangiferin olarak bilinen ve ilk çalışmaların kalp iltihabını  azaltabileceğini öne süren bir bileşiğin kaynağıdır.

Bunun gibi çok yararlı bitki olan mangonun çeşitli sunumları Festivalde konuklara ikram edildi.


yilmazparlar@yahoo.com

2024-Çek Food Festivali-Yılmaz Parlar

Çek Tatların Buluşması Çek Cumhuriyeti İstanbul Konsolosluğu, “Czech Food Festival” adıyla Lezzet Dolu Bir Şölene Ev Sahipliği Yaptı, Slovak...